Zihinsel aklımız sol beynin marifetidir. Analitik bir anlayıştır, matematik, mantık burada çalışır; ne var ki insana yetmez. Sağ beyin yaratıcılık, esinlenme, bütünü görme işini yerine getirir. Günümüz uygarlığı analitik temelde erdemsiz bir teknolojiyi getirmiş, çevreyi ve ahlakı koruyamamıştır.
Analitik düşüncenin üstünde sistemik düşünce vardır. Sol ve sağ yarım kürelerin birlikte çalışmasıyla ortaya çıkar. Yeryüzünün çevreci, eşitlikçi, bütüncül, erdemli bir çıkışa gereksinimi vardır. Kendini Bilme insanın kendisinin en iyi biçimine doğru çalışmasıdır.
Beden ve ruhu üzerine belli bir
yöntemle yaklaşmasıdır. Bedenle ilgili fikirler, bilinçle ilgili fikirler
sistemik yaklaşımla fark edilmelidir. Günümüzde tasavvuf bilgileriyle,
koçlukla, NLP ile, spiritüel akımlarla Kendini Bilme bilgileri kullanılıyor.
Ama daha ciddi, daha derin bir psikolojik yöntem olarak ele alınmalı.
Kendini Bilme düşünceleriyle insan kaba bedeni
içinde ince bir beden hedefler. İnsanın üç katlı yapısında merkezlerin üst
bölümlerinde yaşaması ince bedeni oluşturmaya başlar. Olumsuz duygular insanı
dibe doğru kaba bir yapıya çeker, kendinin efendisi olma inancını yitiren
insanlar bedensel olarak incelemez. Doğal, içi dolu, net olumlu duygular
olmadan bu döngüden kurtulamaz. Sözde olumlu duygular, öğrenilmiş kibarlık,
yüzeysel barışma ve affetmeler benliklerin oyunlarıdır. Doğal, içi dolu, net
bir affetme duygusu, içsel barış gücünü insan özünün ait olduğu yerden, yüksek
merkezlerden, sistemin yasalarından alır.