Ne
güzel çıkıp geldiniz, bize bir adım attınız, yıldızlardan geldiği gibi
özümüzün, siz de biz çocuklara oyunu, neşeyi, aşkı anımsattınız. Önce Osiris'tiniz,
Hermes, Orfeus, Pisagor… Sonra
Musa'ydınız, İsa, Zerdüşt, Muhammed, Ali… Ne güzel rüzgarınız, betonun,
demirin, petrolün, paranın yaktığı alınlarımıza serin geldiniz. Sonra
Mevlana'ydınız, Şems, Hallaç, Hacı Bektaş, Yunus… Sözleriniz soluk oldu, kitaplarınız okyanus… Sonra
Şeyh Bedreddin'diniz, Pir Sultan, Katip Çelebi, Montaigne, Bruno, Shakespeare… Ayırmadan hiçbir insanı, kalıba sokmadan
inancı, ne kadar özgürdünüz. Şimdi eklendiniz genç yüreklere, taze sanatlara
ruhunuzu üfürdünüz. Bir ölüp bin dirildiniz, kaybolduk buldunuz, dertlere
derman oldunuz. Sizinle akınca yol oluyor önümüz, gözlerinizle bakınca bir
oluyor yönümüz. Ta ezelden bu yana, içimize yüklü sırdır; her dem uyanır o
tohum, şeytan kısırdır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İNSANIN HARCI
Uzun yolu seçmek zorunda değiliz: dur, gözle, fark et, yüzleş ve dönüştür. İnsan durup kendini gözlemleyince yanlış yanlarını görür ve onlar...
-
Gülünç olan, birçok kavramdan parça içerir ve onda birçok parça birleşir. Beklenmedik bir durum oluşu gülmece sanatının sürpriz kavramınd...
-
Uzun yolu seçmek zorunda değiliz: dur, gözle, fark et, yüzleş ve dönüştür. İnsan durup kendini gözlemleyince yanlış yanlarını görür ve onlar...
-
Okuyalım, Birine bile kanmadan, Kana kana okuyalım Önce okuyalım, Gördüğümüzü gördükten sonra Varsa cesaretimiz birine inanalım Nedir şu kul...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder