14 Ekim 2009 Çarşamba

Yine Sana

Işık gibi düşmüş uzayına
Yine anlamın kapıları ardına dek
Hiçbiri sevmiyor şimdi eski yerlerini
Bu sözcükler yine sana
Bu sözcükler aşkın anlamına ek

Yüreğime çarpınca yüreğin
Gözüme değince gözün
Sevgime eklenince sevgin
Hüzünden çıkınca hüzün
Hem geceleyin
Hem gündüzün

Yine sana bu güneş
Yağmurdan sonra yıkanarak bu dünya
Bu durulanan yürek… bu yalvarış
Bu tepeden tırnağa aşka kesmiş adam
Yine sana işte bu koca… bu eş
Bu kollar… bu sarış

Sözcük sözcüğe sürününce
Isıtınca anlam bir öteki anlamı
Açınca bir imge düş bahçemde
Söylence tamamı

Gazi, 14.10.09

22 Şubat 2009 Pazar

Bir Roman: Aşk Karnına

Aşk Karnına
Özer ŞahinDinozor Yayıncılık; İstanbul, 2009, 14 x 20 cm, 160 sayfa, Türkçe, Karton Kapak.ISBN No: 9786055946296


Tiyatro sahnesinde oyun sergiliyoruz hepimiz, kuliste gerçek kişiliklerimiz... Pekâla biz bunu niçin yapıyoruz? Karşımızdakine olmak istediğimiz halimizi yansıtarak, ne elde edeceğimizi sanıyoruz... İlk yağmurda üzerimizden akıp gidecek ve meydana çıkacak gerçek rengimiz. Hepimiz tanrıya inanıyor, aslında şeytanı mı seviyoruz? Peki ülkemiz insanın %80'i zor durumdayken, birbirimizin gerçeklerine niçin tahammülsüzüz. Yalandan nefret ederken, doğrudan niçin bu kadar iğreniyoruz... (Tanıtım Bülteninden)

Aşk Karnına bir ilk roman olarak oldukça başarılı. Özer Şahin, ilk roman acemiliklerinin yanından bile geçmiyor. Kurgusu sağlam, dil ve anlatım usta işi. Konu ilginç. Romanı okudukça ısınıyorsunuz. En başta bir adamın sosyetik iş yaşamından manavcılığa gidişini yadırgıyor olabilirsiniz. Ama sıkılıp arayış içinde olan kahramanlarla dolu sinema ve edebiyat ürünleri. Işık'ın satacak bir Ferrarisi yok, o insanlığını satılığa çıkarmamak için direniyor. Toplumun ikiyüzlülüğünün ve dürüstlüğünün iki ucuna da ulaşmak istiyor. Bu da bizden bir arayış. Topluma sağlıklı bir bakış, aşk üzerine, ahlak üzerine yer yer ince değinmeler... Aşk ve cinselliğin düellosuna dönüşen bölümler oldukça ilginç, kahramanın çelişkileri ilgiye değer... Kadın ve erkek üzerine yazılmış eşsiz paragraflar sizleri bekliyor.

15 Şubat 2009 Pazar

SEVGİLİYE

altı günde yarattım seni
yedinci gün dinlendim güzelliğinde
adını koydum birinci gün
yalnızca onu ezberlerdim
unuttum bütün öteki sözcükleri
ikinci gün gözlerini aldım avuçlarıma
iki avuç dolusu suydu gözlerin
eğildim dudaklarımı değdirdim sonra
benden özgesini görmesinler diye

altı günde yarattım seni
yedinci gün dinlendim güzelliğinde
üçüncü gün öptükçe var oldu bedenin
boynun omuzların memelerin
dördüncü gün kalbin attı
bütün atışlarını bana ithaf ederek
nefesimden avuçlarımın sıcaklığından
aldın canını canımdan dererek
serperek ellerine ayaklarına sıcak kanımı
her biri cennet köşesi oldu dokunuşlarının
ab-ı hayat oldu gül teninde terin

altı günde yarattım seni
yedinci gün dinlendim güzelliğinde
işittim dudaklarından her döküleni
öğrendim kendini sevdikçe sevilebileceğini
sevgilinin kendi yüreğimizden çıkıp geleceğini
sevdim sevgilimi sevdim özümü
közümü tutuşturup sığındım koynuna
altıncı gün uyanınca kucağına
tuttum ipek/ten ellerini
yürüdüm bağışlamanın gelincik tarlasında
koştum huzur ufkunun sınırlarına
arındım saflığının ırmağında

altı günde yarattım seni
yedinci gün dinlendim güzelliğinde

İNSANIN HARCI

Uzun yolu seçmek zorunda değiliz: dur, gözle, fark et, yüzleş ve dönüştür. İnsan durup kendini gözlemleyince yanlış yanlarını görür ve onlar...