24 Mart 2016 Perşembe

İNCE ENERJİLER


Termodinamikten kaos teorisine kadar fizik konularının temelinde iki kavram vardır: düzen ve düzensizlik. Benzer durum biyoloji, kimya için de geçerlidir, hatta sosyal bilimler için de düzen ve düzensizlik kavramlarından söz edebiliriz. Değerler farklılıkları sistemleri harekete geçirir. Bu dualiteden başka bir kitap da söz eder.
Bedri Ruhselman’ın derlediği “İlâhi Nizam ve Kâinat” kitabında insanın üç boyutlu kaba âleminin ötesinde ince âlemlerin olduğu, buraya “ünite” denen üst bir aşamadan tesirlerin yağdığı ve kâinat dışı hakikatlerin maddeye yansıdığı anlatılır. Âlemler renkli ışık konileri gibi üst üste, iç içedir. Tesirler karmaşık bir ağ biçiminde kâinatı sarar. Yine kitap der ki: insanlığın duygu diye adlandırdıkları da maddedir. Şu an ancak duygular diye algıladığımız bu ince enerjiler her katı bedende değer farklanmaları yaratarak insanları gelişim yönünde ilerletir.
Tesirlerden biri olan sezgi entelektüel merkeze iner, düşünceden ayrı bir bilme biçimidir.  Maddenin incelmiş hallerini sezgilerle çağırırız. Ama çoğunlukla beş duyuyla beden dikkatindeyiz. Gurdgieff buna uykuda olmak, der. Genelde olumsuz olan Dünyasal tesirlerin etkisinde, yatayda benliklerin elinde kaybolur gideriz.  
Her katı maddenin enerji yaydığını ve bitiminin çıplak gözle algıladığımız sınırlar olmadığını bilim söylüyor. Gerekli ilerleme olduğunda bilim de düşüncelerin ve duyguların birer ince enerji olduğu ölçebilecek. Belki bilim o zaman bu ince enerji alanlarının bir tür zekâya sahip olduğunu söyleyecek.  Aslında o ince enerjileri farkında olmadığımız teknolojilerle bin yıllarca uğraşıp duruyoruz. Uyku, yanılsama bitince o ince enerjileri büyük topluluklar olarak kaba enerjiler gibi ustaca yönetip dönüştüreceğiz.
İnsanın sonsuzluğu, aydınlık derinliği, teknolojiyi beklemeden çok önceleri kimi birey ve kimi topluluklarda o ince enerjiler alanında birçok deneyime ve başarılı işe imza atmasını bilmiştir. Bilim kendini doğrudan sezgi ve esin alanlarından ayırıp kendi kalıplarını ve yargılarını yaratırken eski uygarlıkların yetiştirdiği bilgeler bilim insanlarınca binlerce yıl sonra ulaşılacak bilgileri söylemişler, o ince enerjileri yönetegelmişlerdir.
İnce enerjileri yönetmek;
·         Bedeni maddi ve manevi yönlerden temizlemek
·         Bedende, duygu ve düşüncelerde dengeye ulaşmak
·         Kendisi için gerekli ve doğru bilgilere ulaşmak
·         Kendini tanımak, kendinin efendisi olmak
·         İçsel benliğimizle, ruhumuzla bağımızı güçlendirmek
·         Var oluş aşamalarında ilerlemek, tekâmül etmek
·         Tanrısal olanın ayrıntılarına ulaşmak demektir.


8 Mart 2016 Salı

Bu Büyük Özlem

İnsanın tek silahı
Acıyı dönüştüren aşkıymış
Uzakları yakın edermiş sevgi
Ah şimdi nerdesin
Böyle bize kim kıymış

Yanındayım kim ne derse desin
Mesafeler üst üste bitmiyor
Ayrılık sen nasıl perdesin
Sevdiğim gözümden gitmiyor

Sözcüklerin yazımına bak
Yan yana ayrı yazılıyorken
Neden apayrı bitişik
Bir çelişki yok bunda
Yazılışlarındaki mesaja bak
Yan yana ama kendin olarak
Apayrı ama hep yakınında

Gökyüzüne bak gülümse
Yüce dağlar devrilir
Ayrılığın bu büyük özlemse

Kavuşman nasıl kim bilir

İNSANIN HARCI

Uzun yolu seçmek zorunda değiliz: dur, gözle, fark et, yüzleş ve dönüştür. İnsan durup kendini gözlemleyince yanlış yanlarını görür ve onlar...