Termodinamikten kaos
teorisine kadar fizik konularının temelinde iki kavram vardır: düzen ve
düzensizlik. Benzer durum biyoloji, kimya için de geçerlidir, hatta sosyal
bilimler için de düzen ve düzensizlik kavramlarından söz edebiliriz. Değerler
farklılıkları sistemleri harekete geçirir. Bu dualiteden başka bir kitap da söz
eder.
Bedri Ruhselman’ın
derlediği “İlâhi Nizam ve Kâinat” kitabında insanın üç boyutlu kaba âleminin
ötesinde ince âlemlerin olduğu, buraya “ünite” denen üst bir aşamadan
tesirlerin yağdığı ve kâinat dışı hakikatlerin maddeye yansıdığı anlatılır. Âlemler
renkli ışık konileri gibi üst üste, iç içedir. Tesirler karmaşık bir ağ
biçiminde kâinatı sarar. Yine kitap der ki: insanlığın duygu diye
adlandırdıkları da maddedir. Şu an ancak duygular diye algıladığımız bu ince
enerjiler her katı bedende değer farklanmaları yaratarak insanları gelişim
yönünde ilerletir.
Tesirlerden biri olan
sezgi entelektüel merkeze iner, düşünceden ayrı bir bilme biçimidir. Maddenin incelmiş hallerini sezgilerle
çağırırız. Ama çoğunlukla beş duyuyla beden dikkatindeyiz. Gurdgieff buna
uykuda olmak, der. Genelde olumsuz olan Dünyasal tesirlerin etkisinde, yatayda
benliklerin elinde kaybolur gideriz.
Her katı maddenin
enerji yaydığını ve bitiminin çıplak gözle algıladığımız sınırlar olmadığını
bilim söylüyor. Gerekli ilerleme olduğunda bilim de düşüncelerin ve duyguların
birer ince enerji olduğu ölçebilecek. Belki bilim o zaman bu ince enerji
alanlarının bir tür zekâya sahip olduğunu söyleyecek. Aslında o ince enerjileri farkında olmadığımız
teknolojilerle bin yıllarca uğraşıp duruyoruz. Uyku, yanılsama bitince o ince
enerjileri büyük topluluklar olarak kaba enerjiler gibi ustaca yönetip
dönüştüreceğiz.
İnsanın sonsuzluğu,
aydınlık derinliği, teknolojiyi beklemeden çok önceleri kimi birey ve kimi
topluluklarda o ince enerjiler alanında birçok deneyime ve başarılı işe imza
atmasını bilmiştir. Bilim kendini doğrudan sezgi ve esin alanlarından ayırıp
kendi kalıplarını ve yargılarını yaratırken eski uygarlıkların yetiştirdiği
bilgeler bilim insanlarınca binlerce yıl sonra ulaşılacak bilgileri söylemişler,
o ince enerjileri yönetegelmişlerdir.
İnce enerjileri
yönetmek;
·
Bedeni maddi ve manevi yönlerden temizlemek
·
Bedende, duygu ve düşüncelerde dengeye
ulaşmak
·
Kendisi için gerekli ve doğru bilgilere
ulaşmak
·
Kendini tanımak, kendinin efendisi olmak
·
İçsel benliğimizle, ruhumuzla bağımızı
güçlendirmek
·
Var oluş aşamalarında ilerlemek, tekâmül
etmek
·
Tanrısal olanın ayrıntılarına ulaşmak
demektir.