21 Ocak 2012 Cumartesi

"FAŞİZMİN TEK POLİTİKASI VARDIR: SAVAŞ." NAZIM HİKMET

Bakıyorum işte aklım, kendi aklım, sen yoksun ellerimde. Oysa hangi yaramı deşsem sensizlik çıkıyor.

İnsan zavallı kalıyor herkesin türküsünü tutturunca. Kimse kendi türküsünü söylemiyor bir türlü. Üstelik diline doladığını kendinin sanıyor, canla başla savunuyor onu. Oysa hangi yarasını deşse o çıkıyor karşısına, o taklitçi maymunluğu.

Evet aklımı teslim etmişim genel geçere, herkesin türküsünü söylüyorum. Ben bir maymunum, bir kuklayım, gerçek bu. İtiraf ediyorum, kendi düşüncelerim değildi ağzımdan çıkanlar. İplerimi büyük bir güç tutuyor. Birileri tarih diyor, yüzleşme diyor, gidiyorum peşlerinden. Çünkü istemiyorlar kendi aklımla düşünmemi, istemiyorlar kendileri gibi olmamı.

Neredeyse feodal, aşiretçi bir Ortadoğulu olmadığıma üzüleceğim. Yozlaşmış Abbasi devlet faşizmini hortlatmadığım için kahrolacağım neredeyse. Kaynaklarını bir koltuğa, bir sözde ibadet özgürlüğüne satamadım diye çıldırıyorum. Tam bağımsızlık da neymiş, nemize gerekmiş. Kendi fabrikalarımızı kurmak bize harammış. Yurtta barış Dünya'da barış hayalmiş. Kadınların erkekler gibi güçlü olması artık yetermiş. Yine hep kadınlar ve çocuklar ezilecekmiş.

Evet, siz kazandınız Bay Okyanusötesi, satın aldınız işte... Evet siz kazandınız aşiretçiler, ırkçılar, yobazlar, işbirlikçiler, parababaları... Şimdi bir anı balolar, ilk kadın doktor, avukat, kaymakam, vali, mühendis... Şimdi anı köy enstitüleri, Hasan Ali Yücel, Tonguç... Şimdi anı Hollanda'ya, Mısır'a uçak satabilmek... Şimdi anı Kayseri Teyyare Fabrikası... Şimdi anı Sait Faik, Orhan Veli, Halikarnas Balıkçısı... Şimdi anı Adile Naşit'in eşarbı, İnek Şaban'ın gülüşü... Şimdi anı Türkan Saylan, Uğur Mumcu...

Evet, baylar, dönekler, münafıklar, fitneler siz kazandınız... Donattınız yurdu dört yönden ihalelerle, çuval çuval paralarla... İç işlerine karışılan komşular, üstümüze çevrilen nükleer füzelerle hayırlı olsun yeni cehennemimiz...

Biliyorum her şey karışınca patlatıverirsiniz bir savaş, ne olduğunu kimse anlamaz... Ne diyordu Nazım Usta: "Faşizmin tek politikası vardır: savaş!"

Algılarımız


Bilmem ayrımına vardınız mı, her zaman değişim
istiyoruz; değişmenin ardındayız. Bunu başarmak için bir araç arıyoruz. Ben bu aracı buldum: algılarımız. Hangi algıları oluşturduysak öyle yaşıyoruz. Kabullerimiz,
doğrularımız, kırmızı çizgilerimiz nelerse onlar davranışlarımızı belirliyor.
Davranışlarımızı ve sonuçlarını beğenmiyoruz, ama bunlar da benim doğrularım kimse dokunmaz, diyoruz. Bu çelişki, hadi algılarımızı değiştirelim: bir ipucu.
Kendimizi değiştirmemizin yolu algılarımızı değiştirmektir.
Cüneyt Gültakın

20 Ocak 2012 Cuma

Güzel Bir Film (Romanı Daha Güzel)

Sonunu Hazırlayan İnsanlık

Pierre Boulle’un 1963 tarihli romanından çekilen kült bilimkurgu insanlarla maymunların etik değerlerini zekice tartışıyor.

Bir Amerikan uzay gemisi maymunların egemenliğinde yönetilen insanlarınsa
köle olduğu bir gezegene düşer. Ekip başı astronot Taylor insanın tüm canlılardan üstün
olduğundan asla kuşku duymamaktadır. Sarsıcı bir finalde Taylor üstün bir varlık sandığı insanın dünyanın sonunu kendi elleriyle hazırladığını anlar.

İnsan türünü nasıl bir geleceğin beklediğini yansıtan bilimkurgu, politik,
sosyolojik etkili bir yanılsama öyküsüdür. Film o yılların en yüksek bütçeli
yapımıydı, özenle oluşturulmuş makyajların, giysilerin, dekorların, özel
efektlerin övgüyle karşılandığı çalışma bir sinema klasiğine dönüştü.
Hükümetin politikasını doğrudan eleştiremeyen sinemacılar 1960-70’lerde yaşanan
olayları başka bir zaman diliminde, ya geçmişte ya da gelecekte sergileyerek
düşüncelerini, görüşlerini belirtiyorlardı. Maymunlar Cehennemi’de savaş
karşıtı iletisini bu anlatımla yansıttı.

Kült bilimkurgu başarılı makyajlarından ötürü en iyi makyaj Oscar’ını kazandı.
Film büyük sükse yapınca yapımcı şirket 20th Century Fox devam niteliği taşıyan
dört film (Beneath the Planet of the Apes/Maymunlar Gezegeninin Altında,1970),
Escape from the Planet of the Apes/Maymunlar Gezegeninden Kaçış, 1970),
Conquest of the Planet of the Apes/ Maymunlar Gezegenini İstila/1972), Battle
for the Planet of the Apes/Maymunlar Gezegeni Savaşı,1973) yaptı.
Planet of the Apes (Maymunlar Cehennemi)
Yönetmen: Franklin J. Schaffner

SEÇİMLERİMİZ

Kendimi nasıl gördüğüm, kendimi nasıl geliştirdiğim, elbette benimle ilgili bir
olaydır; ama bu durumum başka birine örnek olabilir, ona esin verebilir. Başka
birini bir değişim eşiğine getirebilir. Ben ona kendisi değişmeyi istemeden örnek
olamam. İsteksizler bu sözlerime gülüp geçer, bu kitabı elinden bırakır; üstüne
de egosu devreye girip sıkı bir eleştiri patlatır.

Zamanı gelir ve bir seçim yaparsınız. Afrika’nın ormanlarına gider bir bölümünüz, biri bir
bölümünüz de düzlüklere. Ormandakiler hazır barınakları ve yiyecekleri seçer.
Düzlükte zoru seçenler, ellerini ve beyinlerini başka biçimde geliştirmeye başlar. Köyleri, kasabaları kurar, alet yapmayı seçer.

Zamanı gelir ve bir seçim yaparsınız. Şekerden para kazanmak için Amerika’daki tarlalara
adam bulamayınca Afrika’dan tutsak insanlar getirmek bir seçenek olarak durur
önünüzde. Batılı tüccarlar şekerden para kazanırken bu yolu seçer. Ama Doğu
şekerden para kazanırken kölelik düzeni oluşturmayı seçmez. Şeker kamışını
değiştirmeyi seçerken üretim biçimleri yaratmayı da seçmiş olursunuz. Üretim
biçimleri de yaşamınızı değiştirir.

Zamanı gelir ve bir seçim yapmak zorunda kalırsınız. Sabah kalkınca yüzünüz güler ya da
asıktır. Postacı faturaları getirir, ağzınızdan olumsuz sözler dökülmeye
başlar. Yağmurlu bir havaya bakıp güzel ya da kötü duygular seçersiniz. Ya
nefretle adım atar ya da yalnızca sevgiyle kabul edersiniz.

Zamanı gelir ve bir seçim yapmak zorunda kalırsınız. Sonra yepyeni bir Dünya kurulur
ve orada yaşarsınız. İşte o seçim anı her şeyin başlangıcıdır, yeryüzü
deneyimlerinize o eşikten, o kapıdan geçerek başlarsınız.

ÇOCUKLARIMIZ


İNSANIN HARCI

Uzun yolu seçmek zorunda değiliz: dur, gözle, fark et, yüzleş ve dönüştür. İnsan durup kendini gözlemleyince yanlış yanlarını görür ve onlar...