2 Nisan 2020 Perşembe

GÜLDÜRÜRKEN DÜŞÜNDÜRMEK


Gülünç olan, birçok kavramdan parça içerir ve onda birçok parça birleşir. Beklenmedik bir durum oluşu gülmece sanatının sürpriz kavramından aldığı parçadır. Karşıtlık da olanak verir, kutuplardan yararlanır. Eleştiriden de beğenmeme ve yadırgama alır. Karikatür sanatında da kullanılan  abartmayı çok sever. Benim en sevdiğim yanı özetlemedir. Gülmece iyice karmaşıklaşmış bir durumu bir iki cümlede her yönüyle anlatıverir.

Her gülünç olan gülmece değildir. Biri düşer, ağzı bozuk biriyse küfreder ve siz ona gülersiniz. Gülmece güldürürken bir eksiği tamamlar, o düşen adam herkesi düşüren adamsa iş değişir. O zaman olaylar arasında ilişki kurar, düşünmeye başlarsınız. Gülmece sanatı güldürmeden önce ve güldürürken düşündürür, yani düşünen adamların işidir.

Ne gülünçtür ki kimi zaman gülmeceyi meslek edinenler gülmeceye karşıdır. Sözgelimi Cem Yılmaz, "Ne yani şimdi bir espri yaptım, durup ciddi ciddi düşünecek miyim?" diyerek kendisini espri malzemesi  yapmıştır. Onu gülümseyerek dinlerken "Yazık, Nasreddin Hoca'ya, Charli Chaplin'e hiç bakmamış mı?" demiştim. Cem Yılmaz, 80 Darbesi sonrası yetişmiş bir güldürücü adayıydı, olağan karşılamıştım. Yaşamın içinde gizli yasalar vardır, bu evrensel yasalar atasözü ve deyimlerle de anlatılır. Cem'e de "tükürdüğünü yalamak" yani siyasi bir yanda durmak nasip olacaktı.

Gülmecenin en üst düzeyi içerdiği parça sayısıyla doğru orantılıdır ve bu güldürürken düşündürmesinde ortaya çıkar. Burada gülmece şiire yaklaşır, az sözle ve değişik biçimde anlatır. Bir araya gelemeyen sözleri yan yana getirir, herkesin söyleyemediğini dillendirir ve onların yerine konuşur. O yüzden gülmece söz sanatıdır, opera gibi bir doruk, sanatsal bir toplamdır.

Her şey gülmecenin konusudur; ama cinsellik ve siyaset tabu içerdiği için daha çok konu edilir. Halkın söyleyemediğini gülmece söyler, duvarı deler. Kimileri gülmece yapana kızar, oysa basıncı azalttığı için ona teşekkür etmelidir. Gelişmiş toplumlarda gülmeceye önem verilir, siyasetçiler hoşgörü gösterir. Gelişmiş toplum derken anlayışı kastediyorum, saraydaki soytarı olarak gülmece hep var olmuştu. Saraydaki soytarı vezirden de üstündü, düşünce alanı açarak gerçeği görmeyi kolaylaştırırdı. 

Gülmece, cesaretten de payını alır, çocukluktan da "kralın çıplak" olduğunu söyler. Gülmece son gülen siz olun diye sanattır.

Hiç yorum yok:

İNSANIN HARCI

Uzun yolu seçmek zorunda değiliz: dur, gözle, fark et, yüzleş ve dönüştür. İnsan durup kendini gözlemleyince yanlış yanlarını görür ve onlar...