2 Ağustos 2019 Cuma

İNİSİYE / EREN

Ermek, erginleşip pişmek insanı bedenin ötesine taşır. Hedefimiz Dünya, dünya malı olunca konumumuzu bir alta düşürmüş oluruz. Yalnızca yeryüzü için değil, Güneş için de yaşamaya başlayabiliriz. Hedefi yüksek olan, bilgelik güneşine yönelen insanlar bedenin, yeryüzünün ötesinde sevgiyi, sezgiyi, esinleri, anlamı bulur. Eylemin kendisi hedef olmaktan çıkınca gerçek hedef belirir. İnisiye ya da eren bir üst aşamanın yüksek bilincine doğar. Daha az yer, uyur ve konuşur. Bu eylemlerini yüksek düşüncelerle destekler. Gün içinde çöp düşünceleri, gereksiz ilişkileri bırakır. Eylemleri alçakgönüllülük ve dürüstlükle olur. Sözleri duygu ve düşünceleriyle çelişmez. İnsanlara değer verir, kimseyi küçümsemez, kimseden nefret etmez. İnisiye ya da eren bütün bunları deneyimlemiş bir öğretmenin kılavuzluğunda güvenle ilerler.
Yukarısı bir üst boyut inisiyenin yeni yurdudur. Öğretmenler bir süre sonra görünmeyenden de gelir. Burası yeryüzüne göre daha ince bir alemdir. İnisiye yeryüzünde dört element içinde olduğu gibi bu ince alemde de dört element içindedir. Bir farkla ki yeryüzündeki bedeninde toprak ve su öğeleri ağır basarken üst alemdeki ince bedeninde ateş ve hava öğeleri daha ağır basar. İnisiyenin ruhu her elemente inerken ince niteliklerini verip katı nitelikler almıştır. İnisiyenin çıkışı bu alışverişin tersiyle olur, emanetleri alarak ruhsal olgunlaşmaya varılır. Vermek tam da burada "almak"tır.
Öğretmen bazen bir adım bazen bin adım önde gidendir. Bazı öğretmenler tam bir öğretmen oluncaya kadar öğretmenlik yaparken öğrencidir. Onların da öğrencileri gibi sınavları vardır. Bazıları tam bir öğretmen olacak bin adım öteye geçecekken yine bir sınava tutulur. Piramitin içinde her engeli aşan inisiye adayının en sondaki içki ve kadın sınavı gibi beklenmedik sınavlar da vardır. Bu Yol'da herkes aşağıya öğretmen yukarıya öğrencidir. Her çıkış aydınlanma her iniş de beşer olmak ya da "eşeklik"tir.

31 Temmuz 2019 Çarşamba

KENDİNİ BİLMEK ÜSTÜNE

Acı ya da zulüm, bir şeyin layık olmadığı yerde olmasıdır. Bu yüzden kötü var, aslında her şey yerindeyken iyidir. Mevlana da "Her şey layık olduğuna dönüşür." derken içinde bulunduğumuz alemin bir yasasını anlatıyor. Evrensel sistem her yanlış yeri doğruya dönüştürecek biçimde çalışır. Bunun bedeli de bir tür acı ya da zulümdür. KENDİNİ BİLMEK her şeyi yerli yerinde görmek ve deneyimlemektir. KENDİNİ BİLMEK acıyı ve zulmü azaltmaktır. Her eylemine dikkat et, bir şeyin yerini değiştirirken iyi düşün. Tüm hareketler en sonunda yasaya uyar. O yüzden Aşık Veysel "Harekete kimse mani olamaz." der.

21 Temmuz 2019 Pazar

MASAL SU


su üstüne yazılmıştır
göklerin üzerimize titremişliği
o yüzden kader denmiş kalıcı olana
elinde kalmış insanın kalemi
o yüzden bir hayal olup akmış
yeryüzünde aslan olup kükremişliği
yine de yalnız onun için
bir krallık vardır

su üstüne yazılmıştır
gökten düşen üç elma
dere tepe düz gidişimiz
dağları delen aşklarımız
sevgiliyi inkar edişimiz
bizi oyalayan ne varsa
bütün tekrarlar
kör sağır

su üstüne yazılmıştır
kötülerin kadılığı
korkakların kahramanlığı
erdemin dağlara kaldırılışı
cücelerin dev oluşu
kara kara büyüler
bencillik kötülük
acı kahır

su üstüne yazılmıştır
mavinin derinlik sevgisi
katı karanlığın çatırdaması
ve ışığı alıp bağrına
karanlıktan ilk çıkan lacivert
kendi kendinin masalı
bu akış bu nefes bu şuur
bu şiir su üstüne yazılmıştır.

18 Temmuz 2019 Perşembe

YAZAN SENSİN


Var olan, açık ara mutlu etmiyor seni. Kalıplar, önyargılar dolu düşünce düzenin yeniden yapılanmalı. İçtenliğin ve dürüstlüğün her eylemine yansımalı. Ama tanımadıkların arasında uyanık olmak için her türlü şeytanlığı yapan bir ruh durumuyla değil, sen kuyruğu sıkışmış bir sürüngen değilsin artık. İnsansız malın mülkün soğukluğunu denemek zorunda değilsin. Her eylemin evde yakınlarınla olduğun, yemek kokularını duyduğun ortamdaki gibi içten ve dürüst olmalı, can kokmalı… Uyanıklığın bütünün hizmetinde olmalı. Başkaları için de yaşamalısın; bitmiş bir sürahiyi doldururken, masada unutulmuş bir tabağı kaldırırken… Belki kötülük yapma fırsatın varken durman ya da küçük iyilikler bırakarak ardında sessizce çekip gitmen…  Değişim, dışarıdan önce içte başlar, sen ne kadar değişirsen dışarısı da o kadar değişir. Dışarısı içinde ne varsa ona göre oluşur. Sakin ol, her zaman güvendesin ve kardeşler arasındasın. Sadece yazılana çıkar kötü olan ve yazan sensin.
Ben iyiyken neden birçok yerde bu kadar acı var, diye sorabilirsin. Çünkü başkaları olumsuzu düşlüyorlar, sen de daha önce düşledin. Kirli suyla dolu kovaya dolan temiz su yavaşça kovayı temizleyecek. Önemli olan temiz suyla devam etmen. Yaşamının nasıl değiştiğini zamanla fark edeceksin. Sana bir mesaj gibi söyleyecekler. Sen işareti alıp yoluna alçakgönüllülükle devam edeceksin.
Bütünü anlamayana bütünü anlatmak görevin. İnsanın yalın egosu kendisini merkeze koyar, eğitilmiş olan kendisinin çoğu durumda merkezin çevresine düştüğünü bilir. Merkeze bütünü, halkı koyarsak ve onun çıkarına davranırsak; merkezin dışında kalsak bile yardım almayı deneyimlersek, herkesin merkez olduğunu anlarız. Hiçbir mızıkçının barınamadığı o oyunu çocukluk anılarınızdan bulup çıkarın, oyunun tadı ve çocukların adanmışlığı içlerindeki kötüyü dönüştürme gücü de verir.
Bütünden ayrılmak basınç yaratır. Bütünden ayrılmak; kutuplaşmak, karşılaştırma ve yarış anlamına gelir. Kendi içinde dengeli bir bütünlük de oluştursanız da bağlı olduğunuz topluluk sizi üst dengeye getirmeye çalışır. Pisagor'un öyküsü buna örnektir. Kendi okulunu kurduğu Kroton kentinde okula seçilmeyenler tarafından  eleştirilmiş  ve okul saldırılarla dağıtılmıştı. Muhalefet kanlı biçimde üzerindeki dışlanmışlık enerjisini karşı tarafa yansıtmıştı.
Her doğan günle bir seçenek daha belirir önümüzde, ama çoğu kişi yüce iyiliği elinin tersiyle iter, kolayı seçer. Ölmek istemeyen kalıplarımız yüksek çalışma benimizin elinden kaçar. Kalıplara, alışkanlıklara, benliklere devam ederiz. Yol, kendisine güvenenleri hiç yüzüstü bırakmamış oysa…

İNSANIN HARCI

Uzun yolu seçmek zorunda değiliz: dur, gözle, fark et, yüzleş ve dönüştür. İnsan durup kendini gözlemleyince yanlış yanlarını görür ve onlar...