30 Mayıs 2020 Cumartesi

KENDİNİ KANDIRMAK YA DA İNCE NEFSANİYET ÜZERİNE

Kendi yanlışlarını örtecek kutsal malzemeler peşinde koşmana gerek yok. Çünkü hiçbir yalanın bahanesi olmaz ve işini yaptırmak için yüze gülmek bencilce bir çelişkidir. Hiçbir şey içindeki bencilliğini ve insanları kullanma edepsizliğini gizleyemez. Bir bayrak da kutsal bir metin de gönüllerin saflıkla hissetmesini, her şeyin herkesçe bilinmesini uzun bir süre engelleyemez.
İnce nefsaniyet işini bilir, Yol'a "Yolun Dili"yle ihanet eder; o kadar incedir ki üst dünyaların yüksek zekasını bile kandırdığını sanır. Gerçekteyse kandırdığı kendisidir, düşünce merkezinin biçimlendirme gücü fark edilmemek için Yol'u malzeme yapar; ama onun için asıl sorun malzeme değil, eylemlerin çıplaklığının örtülemezliğidir. Çalışmanın dilini öğrenmiş bir benlik onu elinde oynatır ve o benliğin üst alemlerle, yüksek zekalarla paydaşlığı olamaz. Üst alemlerle tek ilişkisi bencilliğini, çarpıtmasını, birliği yadsımasını idrak ettirecek sınavlara tutulmasıdır.

Hiç yorum yok:

İNSANIN HARCI

Uzun yolu seçmek zorunda değiliz: dur, gözle, fark et, yüzleş ve dönüştür. İnsan durup kendini gözlemleyince yanlış yanlarını görür ve onlar...